DİLİMİN SINIRLARI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR

Dilin anlam zenginliği ve anlam derinliği gelişmedikçe o dil ile yapılan iş sayısı sınırlı kalacaktır. Konuşma dili 150-200 kelime/dakika ve okuma dili 200-250 kelime/ dakika iken, düşünme dili 1300-1800 kelime/dakika düzeyindedir.
Bu yüzden yeterince sözcük, anlam, kavram ve düşünsel bağlantıya sahip olmayan zihin kısır döngüde çıkmazları yaşayacaktır.
Bu durumda, 200 kelime ile düşünenin, 2000 kelime ile düşüneni anlayamaması da doğal sonuçtur.
Sokaktaki konuşma dili günlük 150-200 çeşit kelime olduğuna göre ve sokaktakinden başka okuması, öğrenmesi, iletişimi olmayan birçok insanımızın farkında olmadıkları vahim durum bir vakıadır.
Dolayısıyla şu değişmez gerçektir ki ufkunu ve düşünce sınırlarını dilin, bilgin ve birikimin belirler.
Yani aslında: Dilin kadar varsın...

KISSADAN HİSSE
Adamın birinin babadan yadigar antik ipek bir halısı varmış. Satmaya karar vermiş.
Ona göstermiş, buna göstermiş ama kimse talip olmamış. Sonunda zengin birini bulmuş ve ona götürmüş.
Zengin, halıya bir bakmış ve sormuş, "kaç para?"
Adam "100 altın" istemiş halısına.
Zengin tereddüt etmeden tamam demiş ve çıkartıp 100 altın vermiş.
Adam sevinmiş. Halıyı alan zengin sormuş; "Bu halının kaç para ettiğini biliyor musun sen?"
Adam, "bilmiyorum efendim" demiş. Zengin gülerek en az 3000 altın edeceğini söylemiş.
Adam susmuş...
Zengin tekrar sormuş; "Sen buna niye 100 altın istedin?"
Adam biraz düşünmüş ve cevap vermiş, çünkü demiş, "benim bildiğim en büyük rakam 100"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çok Okunanlar